Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda TBMM’deki koltuğunu 10 yaşındaki Dora Mimaroğlu’na devrederken yaptığı konuşmada, “Bu koltuğun önemli bir özelliği var. Bu koltuk bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğu” ifadesini kullandı. Özel, “CHP Genel Başkanlarının kaç koltuğu var sence? Tam 83 tane. Bir tanesi bu. Bir tanesi Genel Merkezdeki koltuk. 81 ilde de il başkanlarımızın oturduğu koltuklar var. O koltuklar da Genel Başkanın. O olmadığı zaman Genel Başkan adına il başkanlarımız orada o görevi yapıyorlar. Ama tabi en kritik ve en önemli koltuk bu. Çünkü Meclis’teki koltuğu. O açıdan çok çok önemli. Ben şimdi büyük bir mutlulukla koltuğu sana teslim ediyorum” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda TBMM’deki odasında koltuğunu 10 yaşındaki Dora Mimaroğlu’na devretti. Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, devir töreninde, “Ben geçen hafta Bilkent Üniversitesinde bir söyleşiye gitmiştim gençlerle. Salonun en genci Dora’ydı. Israrla el kaldırıyordu, hep büyükler konuşuyordu. Ben de dedim ki bir de Dora konuşsun. Adını daha bilmiyordum o sırada. En gençlerine verin dedim, güldü herkes, alkışladılar. Dora bir konuşma yaptı, ‘Benim adımı unutmayın. Çünkü ileride çok duyacaksınız. Çünkü çok çalışıyorum’ dedi” ifadelerini kullandı.

“23 NİSAN’DA KOLTUĞU İSTİYORUM DEDİ”

Dora Mimaroğlu’nun Bilkent Üniversitesi konservatuarında beşinci sınıf öğrencisi olduğunu vurgulayan Özel, “6 yıldır keman çalıyor. Beni 23 Nisan konserlerine davet etti. Türkiye’deki bütün belediye başkanları vardı. Onların yanında birazcık kaldım, hemen Dora’nın konserine geldim. Çok güzel bir konser izlerken Dora bu sefer de '23 Nisan’da koltuğu istiyorum' dedi. Ben de 'olur tabii' dedim. Şimdi bu koltuğu Dora’ya devretmek üzere Dora burada. Hazır mısın? Ben çok dolaştığım için çok koltukta oturmuyorum ama sen geleceksin diye alışayım dedim. Koltuğa oturdum öyle. Koltuğu devredeceksek önce oturmak lazım” diye konuştu. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“BU KOLTUK SİZİN”

“Bu koltuğun önemli bir özelliği var. Bu koltuk bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğu. O iki büyük eserim var diyor. Biri Cumhuriyet, biri CHP. CHP Genel Başkanlarının kaç koltuğu var sence? Tam 83 tane. Bir tanesi bu. Bir tanesi Genel Merkezdeki koltuk. 81 ilde de il başkanlarımızın oturduğu koltuklar var. O koltuklar da Genel Başkanın. O olmadığı zaman Genel Başkan adına il başkanlarımız orada o görevi yapıyorlar. Ama tabi en kritik ve en önemli koltuk bu. Çünkü Meclis’teki koltuğu. O açıdan çok çok önemli. Ben şimdi büyük bir mutlulukla koltuğu sana teslim ediyorum. Devir teslimle önce elini sıkalım. Buyurun Sayın Genel Başkanım. Koltuk sizin.”

İŞLEYİŞ HAKKINDA BİLGİ VERDİ

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, Dora Mimaroğlu’na koltuğunu teslim ettikten sonra, “Bu hepimizin uyması gereken Anayasamız. Arka tarafta Meclis’in nasıl çalışması gerektiğini söyleyen İçtüzüğümüz. Takılınca buna bakıyoruz. Milletvekili arkadaşlarımız var. Grubumuzda 125 milletvekilimiz var. Resimleri, isimleri, telefon numaraları. Bu Meclis grubumuzun kendi yönetmeliği. Meclis grubundaki arkadaşlarımızın nasıl çalışacağı yazıyor. Milletvekillerimiz hakkında daha ayrıntılı bilgi isterseniz, resimleri ve özgeçmişleri, mail adresleri, sosyal medya. Bunu giderken de alabilirsiniz. Bir de 81 ilde il başkanımız var dedik ya, bu da onların resmi. Mesela kardeşim, İstanbul İl Başkanım kim diye bakarsan, hemen ararsanız talimatlarınızı yerine getirir. Bu iyi bir insan, benim adaşım. İhtiyacınız olursa, şuraya basarsanız, Mine Hanım sizi istediğiniz telefona bağlar. Bir de odada kimse yokken buna basarsanız, dışarıdan birisi gelip ne istediğinizi sorar” dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı koltuğunu devralan Dora Mimaroğlu ise devir teslim töreni sırasında şu konuşmayı yaptı:

“BAYRAMIMI DOYASIYA YAŞAMAK İSTİYORUM”

“Herkese merhaba, benim adım Dora Mimaroğlu. Öncelikle, benim minik kalbimde hayatım boyunca unutamayacağım bir iz bıraktığı için Özgür Bey'e çok teşekkür ederek konuşmama başlamak istiyorum. Dünyanın en değerli sözü bir çocuğa verilen sözdür. Ömür boyu etkileri hiç akıldan çıkmaz. Bana verdiği her 2 sözünü de yerine getirdiği için sevgili Özgür Bey'i hiç unutmayacağım. Ben henüz bir çocuğum ve burada sizlere boyumu aşan mesajlar vermeyeceğim ancak bir çocuk olarak içinde yaşadığım bu dünyaya ilişkin birkaç gözlemimi paylaşmak ve farkındalık yaratmak istiyorum. Ayrıca sözlerimi kısa tutmak arzusundayım, biliyorsunuz bugün 23 Nisan, ben de bir an önce gidip bayramımı doyasıya yaşamak istiyorum.”

“EĞİTİM HAKKI” VURGUSU

“23 Nisan Mustafa Kemal Atatürk’ün biz çocuklara dünyada benzeri olmayan eşsiz bir armağanıdır. Bu sebeple kıymetli Atamızı huzurunuzda bir kez daha saygıyla ve özlemle anıyorum. İleride sizlerden bayrağı devralacağız. O zaman geldiğinde bugünkü gibi geçici bir devir teslim olmayacak. İşte o an geldiğinde bizlere çok güzel bir miras bırakmanız için çocuk gözümle hangi konulara yoğunlaşmanız gerektiğine dair sizlere birkaç konu başlığı vermek istiyorum. Ben Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesine bağlı Müzik Hazırlık Ortaokulunda 5. sınıfta okumaktayım ve 6 yıldır bu okulda keman eğitimi alıyorum. Okuluma yetenek sınavı ile girdim. Ben yeteneği keşfedilmiş şanslı çocuklardanım ancak ülkemizde bu şansı bulamamış ve nice keşfedilmemiş yetenekler olduğunu tahmin ediyorum. Dolayısıyla eğitim hakkına kavuşması ve her çocuğun içindeki cevherin keşfedilmesi için eğitim seferberliği başlatılmasına inancım sonsuz. Hemen bu seferberliği başlatalım…”

“HAYVANLARI UYGUN KOŞULLARDA YAŞATMAK LAZIM”

“Biliyorsunuz ki dünyamızın kaynakları sınırlı, lütfen bizlere ileride içinde yaşayacağımız temiz bir dünya bırakın, biz de yarın kendi çocuklarımıza ve torunlarımıza sizlerden aldığımız mirası daha iyisi ile bırakabilelim. Temiz bir çevre ve sürdürülebilir bir gelecek için insanlarda gerekli farkındalıkları şimdiden oluşturun. Bir diğeri ise çocukların çok sevdiği ve koruduğu hayvanlar ile ilgili. Bizim evin yakınında çok fazla sokak hayvanı yaşıyor, ben ve ailem her yemekten sonra yemeklerimizden arttırdıklarımızı hatta restoranda bile kalan yemeklerimizi toplayıp onlarla paylaşıyoruz. Ancak bu bir çözüm değil. Özellikle sokak hayvanlarımızı korumak, hayvanseverlerce sahiplenilmelerini sağlamak, başı boş olanları ise uygun koşullarda yaşatmak lazım. Unutmayın. Hayvanları seven bir toplum birbirini de sayar ve sever. Çocuklar dünyaya gelirken anne ve babalarını seçemiyorlar, her ailenin imkanları farklı ancak devletimiz gerekli adımları atarak eğitimde, sağlıkta, beslenmede ve bunun gibi bir çok alanda tüm çocuklara eşit imkanlar sağlamalıdır. Eşit imkanlara sahip olmak temel bir insan hakkıdır.”

“SANATI BENİMSETMEK ANA GÖREV OLMALI”

“Son olarak Ulu Önder Atatürk’ün de söylediği gibi, ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz. İtiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.’ Sözünüze vurgu yapmak istiyorum, sanatı en küçük yaşlardan itibaren benimsetmek ana görevimiz olmalı. Sanata ve Sanatçıya gereken değer verilmelidir. Ben de bu zorlu yolda yürümekte olan bir sanatçı adayı olarak sözlerime son verirken, öncelikle anneme, babama, yakışıklı abime, tüm diğer aile büyüklerime, isimlerini tek tek sayamayacağım bende emeği olan tüm öğretmenlerime ve yöneticilerime, bana bu imkanları sağlayan okuluma okulumuzun kurucusu kıymetli bilim insanı sayın İhsan Doğramacı’ya, tüm devlet büyüklerime, son olarak bugün bana koltuğunu vererek benim bu sesimi tüm Türkiye’ye duyurmama fırsat veren Sayın Özgür Özel ve tüm ekibine en içten sevgilerimi ve saygılarımı sunuyor çok ama çok teşekkür ediyorum. İsmimi unutmayın ve beni izlemeye devam edin…”